05 Temmuz 2013 5382 0 PROJE YÖNETİMİ Fonksiyon360
İş hayatında her ne yapıyor olursak olalım, sonuçta elde etmek istediğimiz şey ürünümüzü, hizmetimizi birinin beğenip alması, bunun karşılığında bize bir değer atfetmesi ve dolaylı veya dolaysız yoldan kısa veya uzun vadede para kazanmaktır.
Dolayısıyla satış dediğimiz husus hayatımızın her alanında ve her noktada ortaya çıkar. En sıradan operasyonları yürüten bir memur için de böyledir. En karmaşık uluslararası pazarlama ağlarını yönetmek de böyledir. Özünde aynıdır. Sorun ise bunun farkında olup olmamakta yatar. Eğer bu durumun farkında isek, satış sürecini yönlendirmek ve istediğimiz kanala sokmak için çaba sarfederiz, değilsek işi oluruna bırakır ve satış büyük ihtimalle başarısız olunca şikayet etmeye başlarız.
Satış yaparken temel prensip; müşteriye istediğini vermektir. Bizim elimizde olan belki dünyanın en mükemmel ürünü olabilir. Ancak önemli olan; karşımızdaki bunu isteyip istemediğidir. Eğer müşteri bir şeyi istiyorsa gerekli şartlar oluştuğunda zaten alacaktır. Dolayısıyla öncelikle başkasından değil de sizden almasını sağlamamız gerekir. Yaptığımız işin onun istediği şey olduğunu göstermemiz gerekir. Ya elinizde olan onun ihtiyacını karşılayacaktır yada ihtiyacı karşılayacak bir şey bulmamız gerekecektir. Her ne şekilde olursa olsun, bu hususları gerçekleştirmek ciddi anlamda çaba ve iletişim gerektirir.
Proje Yönetimi de bu temel satış prensip ve varsayımlarının içindedir. Proje Yöneticisi herşeyden önce çok iyi bir satıcı olmak zorundadır. Proje yöneticisi satısı ise müşteri kimdir? Temel olarak proje paydaşları dediğimiz kitle ve kendi patronudur. Dolayısıyla proje yöneticisi bu kişilerin ihtiyaçlarını doğru tespit ve analiz etmek, buna göre de önlem almak ve yaptığı işi yani projesini buna göre yönetmek ve iletişimini sağlamak zorundadır. Detay seviyede yapılacak tespitler elbette proje ve sonunda çıkacak ürünün teknik özellikleri ve niteliklerine göre değişecektir. Bu konuların çalışılması ve üzerinde düşünülmesi gerekir. İnce ince işlenmesi gerekir.
Ancak şu hususlar hemen hemen hiç değişmeyecektir; Proje paydaşlarından olan sponsor, diğer değişle işin yapılması için finansmanı sağlayan kişi, ürün ortaya çıktığından bunu satıp para kazanacak olan kişi olan sponsor ortaya çıkacak ürünün piyasada satılabilir, işinde fark yaratacak bir ürün olmasını, bunun en kısa sürede olmasını ve mümkün olan en az maliyetle olmasını isteyecektir. Burada şu konuyu vurgulamak isteriz. Az veya çok kavramları görecelidir. Kime göre neyin az neyin çok olduğu çok iyi analiz edilmesi ve gözlenmesi gereken bir durumdur. Elde edilecek ciroya göre değişir.
Ürün sahibi ortaya çıkan ürünün teknik ve fonksiyonel özelliklerinin hedeflenen ihtiyaçları karşılayacak niteliklerde olmasını isteyecektir. Burada da şu hususu vurgulamak yerinde olur. Hayaller ve beklentiler çok büyük, çok yüksek olabilir. Ancak esas olan temel gereksinimlerdir.
Kullanıcılar üründen en çok işlerini kolaylıkla ve hatasız yürütülmesini sağlayacak desteği verecek ve altyapıyı sağlayacak özellikleri bekleyeceklerdir. Yürüttüğümüz pek çok projede karşımıza çıkan bu hususda; kullanıcının mükemmel sistem tanımı herhalde hiç kimsenin elini sürmeden kendi kendine herşeyi yapabilen bir sistem olsa gerek diye düşünmüşümdür çoğu zaman. Bu mümkün olmadığına veya çok çok maliyetli olacağına göre dengeyi sağlamak için benimsenecek yaklaşım herhalde bugünden yarına insanların işlerini yaparken ciddi anlamda rahatlayacakları ve güven duyacakları ortamları yaratmak olacaktır.
Proje ekibi; ürünü yoktan var eden arkadaşlarımız. En çok aradıkları şey sanırım, yapılacak işlerin net tarifi, işi yaparken önündeki engellerin kaldırılması, planlarken fikrinin sorulması, katılımının sağlanması, karanlıkta bırakılmadan konusuyla ilgili gelişmelerden ve değişikliklerden haberdar olmak, iş bittiğinde göreceği takdir ve teşekkür ve tabi sonuçta alacağı başarı ödülleri.
Proje yöneticisi bu ihtiyaçları doğru ve zamanında algılamalı ve hızla değerlendirerek gereken aksiyonları gecikmeden almalıdır. Unutmayalım satışda temel prensip insanlara ihtiyaç duydukları şeyi vermektir.
Ne fazlası ne de azı!..